ABD havaalanlarında Samsung Galaxy Note 7 korkusu bitmiyor

2016’da piyasaya çıkan ve patlayan pilleriyle kısa sürede geri çağrılan Samsung Galaxy Note 7, hala Amerika’daki havalimanlarının gündeminden düşmüyor. Havalimanlarında sıkça rastlanan güvenlik anonsları, Galaxy Note 7’yi kabinde, elde veya bagajda taşımayı kesin olarak yasaklıyor. Aradan geçen dokuz yıla rağmen, bu model ABD uçuş güvenliği için bir tehdit olarak kabul edilmeye devam ediyor.

Note 7 krizi neden bu kadar etkili oldu?

Samsung’un Galaxy Note 7 modeli, pazara sürüldükten sadece birkaç hafta sonra, pil patlaması ve yangın haberleriyle gündeme oturdu. Toplamda 3 milyondan fazla cihaz üretilmiş olmasına rağmen, patlama riski nedeniyle cihazın tamamı toplatıldı. Yine de, ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve havalimanı güvenlik birimleri, hala kalan az sayıdaki Note 7'nin potansiyel risk taşıdığı görüşünde. Özellikle ABD’ye girişte ve iç hatlarda, Note 7 taşıyan yolcular için “uçağa almak kesinlikle yasaktır” uyarısı değişmeden sürüyor.

Neden hala Note 7’den bu kadar korkuluyor?

Patlama riski, Samsung’un dünya çapında büyük bir geri çağırma başlatmasına yol açtı. Fakat o yıllarda hem cihazların bir kısmı iade edilmedi hem de bazı kullanıcılar, toplatma programından habersiz olarak telefonlarını kullanmaya devam etti. ABD havalimanlarında hala Note 7 anonslarının yapılmasının temel nedeni, potansiyel olarak ortada dolaşan ve pil riski taşıyan cihazların tamamen ortadan kaldırılmamış olması.

Ayrıca Note 7’nin sebep olduğu 35 resmi yangın ve zarar vakası, FAA gibi kuruluşların sektördeki pil teknolojilerine olan yaklaşımını da kökten değiştirdi. Samsung’un yaşadığı bu büyük kriz, batarya güvenliği ve kalite kontrol standartlarında da dönüm noktası oldu.

ABD’nin katı kurallarının nedeni ne?

Amerikan havacılık otoriteleri, uçaklarda patlama riski olan hiçbir cihazın taşınmasına izin vermiyor. Bugün bile havalimanlarında, özellikle kontrol noktalarında Samsung Galaxy Note 7’ye özel anonslar yapılabiliyor. Söz konusu cihazı kabinde, el bagajında veya uçağın herhangi bir bölümünde taşımak hem yasal değil, hem de yolculuğun iptal edilmesine kadar varabilen sonuçlara neden olabiliyor.

Bu yaklaşım, ABD’nin uçuş güvenliğine verdiği önemden kaynaklanıyor. Özellikle geçmişte yaşanan uçak kazalarında, küçük bir pil patlamasının bile çok daha büyük sorunlara yol açabileceği görüldü. Dolayısıyla, Note 7 gibi ciddi geçmişi olan cihazlar özel olarak hedef alınıyor.

Samsung Galaxy Note 7 krizi batarya teknolojisini nasıl etkiledi?

Note 7 skandalı, Samsung’un pil teknolojilerine bakışını tamamen değiştirdi. Şirket, o günden bu yana batarya kapasitesini artırmak yerine güvenliği ön planda tutan sıkı test prosedürleri uygulamaya başladı. Hatta pek çok rakip marka da, bu olaydan sonra üretim ve kalite kontrol süreçlerini gözden geçirdi. Çinli üreticiler, batarya kapasitesini artırmaya daha açık davranırken; Samsung, Note 7 krizi sonrası daha temkinli adımlar atmayı seçti.

Bugün hala Note 7 kullanan var mı?

Resmi verilere göre Samsung, 2017 itibarıyla Note 7’nin neredeyse tamamını piyasadan topladı. Yine de, geri çağırmanın ardından cihazını iade etmeyen bazı kullanıcılar olabilir. ABD’de, hala Note 7 kullananların olup olmadığı kesin olarak bilinmese de, uçuşlarda alınan önlemler riskin devam ettiğine işaret ediyor.

Note 7 olayı, sadece Samsung için değil, tüm akıllı telefon sektörü için bir milat oldu. Pil güvenliği ve uçuş kuralları konusunda dünya genelinde daha katı standartlar getirildi. Benzer şekilde, yeni modellerde lityum-iyon batarya güvenliği en öncelikli konulardan biri haline geldi. ABD dışında da birçok havayolu, Note 7’yi yasaklı cihazlar listesine almış durumda.

ABD ve diğer ülkelerde Galaxy Note 7 yasakları

Samsung Galaxy Note 7, akıllı telefon tarihinde unutulmaz bir döneme işaret etti. Aradan dokuz yıl geçse de, ABD başta olmak üzere birçok ülkede cihaz hala yasaklılar listesinde yer alıyor. Note 7, pil teknolojilerinin gelişimi ve uçuş güvenliği kurallarında bir dönüm noktası yarattı. Bugün piyasada bu kadar titiz batarya kontrollerinin olmasının temel nedenlerinden biri de, geçmişte yaşanan bu büyük krizdir.