Merih KARAAĞAÇ
Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.
Altın, yapılan deneylerle bilinen fizik kurallarına meydan okuyarak aşırı sıcaklıklarda bile erimeden katı kalmayı başardı.
Bilim insanları, güçlü lazer darbeleriyle altını 19.000 Kelvin'e kadar ısıttı ve bu, metalin normal erime noktasının yaklaşık 14 katıydı. Bu işlem sonucunda altının yalnızca 2 pikosaniye boyunca da olsa katı halde kalmaya devam ettiği gözlendi. Elde edilen bu sonuç, bilinen fizik yasalarının sınırlarını sorgulatacak düzeydeydi. Aşırı ısınma olarak adlandırılan bu olgu, ısının o kadar hızlı aktarılmasıyla gerçekleşti ki, atomlar sıvı faza geçmeye fırsat bulamadı. Erime sürecinde gözlemlenen bu gecikme, materyal fiziği alanında yeni sorulara kapı araladı. Özellikle de bu tür davranışların farklı malzemelerde de gözlemlenip gözlemlenemeyeceği merak konusu oldu.
Klasik fizik teorilerine göre bir katı, erime noktası üç katına çıktığında dahi yapısını koruyamaz ve sıvı hale geçer. Ancak altın üzerinde yapılan bu deney bu kuralın mutlak olmadığını ortaya koydu. Deneyde lazerle yapılan ısıtma o kadar hızlıydı ki atomlar yeniden dizilim gösteremeden kısa süreliğine de olsa yapısal bütünlüklerini korudular. Erimenin gözlemlenememesi, erime noktalarının yalnızca sıcaklığa değil, aynı zamanda zamana ve çevresel koşullara da bağlı olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu gözlemleri X-ışını yansımalarıyla detaylı şekilde analiz etti. Bu teknik, maddenin iç yapısındaki değişiklikleri anlık olarak gözlemleme imkânı sundu. Sonuç olarak, altının 14 kat aşırı ısınmaya karşın yapısal formunu koruması, termodinamiğin bazı sınırlarının yeniden düşünülmesini zorunlu kılıyor.
Aşırı ısınma, fiziksel anlamda bir maddenin erimeye başlamadan önce sahip olduğu maksimum sıcaklığa ulaşmasını ifade eder. Ancak bu deneyde olduğu gibi, hızlı ısıtma sürecinde atomların yeniden düzenlenmeye zaman bulamaması sayesinde maddenin katı halde kalması mümkündür. Bilimsel olarak bu tür olaylar, entropi felaketi adı verilen teorik bir sınırın ötesine geçilmesi anlamına gelir. Altının bu davranışı, nükleer enerji santralleri, yüksek hızlı uzay yolculukları ve aşırı sıcaklıklara maruz kalan teknolojiler için yeni malzeme stratejilerinin önünü açabilir. Ayrıca bu deney, farklı elementlerin de benzer koşullarda nasıl davranabileceğini test etmek için bir temel oluşturuyor. Altın örneğiyle birlikte, klasik erime modeli dışında kalan yeni bir madde davranış biçimi tanımlanabilir hale geldi.
Bilim insanları, erime noktalarının yalnızca sıcaklık değeriyle değil, aynı zamanda zamansal süreçlerle de yakından ilişkili olduğunu vurguluyor. Kısa süreliğine erime eşiğinin ötesine geçen ama sıvı hale dönüşmeyen maddeler, termodinamiğin geleneksel kurallarını yeniden tanımlamaya zorluyor. Gelecekte yapılacak olan deneylerde bu sürenin daha uzun tutulması ve farklı elementlerin benzer şekilde test edilmesi bekleniyor. Özellikle yüksek enerji fiziği ve malzeme mühendisliği alanlarında bu keşif yeni teknolojik atılımlara yol açabilir. Bu tür hızlı ısıtma yöntemleriyle maddelerin nasıl davranacağını anlamak, ekstrem koşullar altında çalışan sistemlerin tasarımını daha güvenli hale getirebilir. Sonuç olarak altının erimeye direnci, bilimsel keşiflerin sınırlarını bir kez daha genişletmiş oldu.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.