Filistin için kritik adım Microsoft İsrail’in Azure kullanımını engelledi

Microsoft, İsrail’in Filistinlilere yönelik kitlesel gözetleme için Azure veri merkezlerini kullanmasını engelleyerek hizmet erişimini kesti.
Filistin için kritik adım Microsoft İsrail’in Azure kullanımını engelledi

Teknoloji devlerinden Microsoft son günlerde dikkatleri üzerine çeken kritik bir kararla gündeme geldi. The Guardian’ın aktardığına göre şirket İsrail ordusuna bağlı bir birimin Filistinli sivilleri hedef alan gözetim faaliyetleri için Azure bulut platformunu kullanmasını yasakladı. Bu karar uzun süredir tartışma konusu olan sivil verilerin kitlesel toplanması uygulamalarına karşı güçlü bir tavır olarak değerlendiriliyor. Microsoft’un başkan yardımcısı Brad Smith, çalışanlarına yaptığı açıklamada, İsrail Savunma Bakanlığı bünyesindeki birime sağlanan bazı bulut hizmetlerinin durdurulduğunu bildirdi. Buna depolama altyapısının yanı sıra yapay zeka servislerinin de dahil olduğu belirtildi. Smith, şirketin sivillerin kitlesel gözetimini hiçbir ülke için kabul etmediğini ve bu ilkenin yirmi yılı aşkın süredir korunduğunu vurguladı.

Kararın alınmasında hem Microsoft çalışanlarının hem de yatırımcıların baskısının önemli rol oynadığı ifade ediliyor. Özellikle Gazze’deki askeri operasyonlarla birlikte şirketin İsrail ile ilişkileri daha yakından incelenmeye başlamıştı. Dış kaynaklı bir soruşturmanın ardından casusluk teşkilatının hizmet şartlarını ihlal ettiği sonucuna varıldı. Böylece, Microsoft’un İsrail ile iş birliği içinde yürüttüğü bu projenin devam ettirilmesi artık mümkün olmadı. Karar, şirketin teknoloji etiklerini küresel ölçekte savunma iddiasını güçlendirdi. Ancak aynı zamanda uluslararası alanda büyük tartışmalara da yol açtı.

Sızdırılan belgeler sürecin derinliğini gösterdi

The Guardian’ın ortaya koyduğu sızdırılmış dosyalar, bu gözetim operasyonunun boyutlarını gözler önüne serdi. Filistinlilerin her gün gerçekleştirdiği milyonlarca telefon görüşmesinin kaydedildiği ve depolandığı iddia ediliyor. Projenin 2021 yılında dönemin Unit 8200 komutanı ile Microsoft CEO’su Satya Nadella arasında yapılan bir görüşmenin ardından başladığı öne sürüldü. Hatta Nadella’nın, İsrail için Azure platformunda özelleştirilmiş bir alan tahsis ederek operasyonu bizzat onayladığı iddiaları dikkat çekiyor. Bu süreçte kullanılan sloganın “saatte bir milyon çağrı kaydetmek” olduğu söyleniyor.

Satya-Nadella-Success-Story-Star
Başlangıçta Hollanda’daki Azure tesislerinde saklanan verilerin soruşturma sonrası taşındığı belirtiliyor. İsrail’in bu verileri başka bir platforma özellikle de Amazon Web Services’e aktarmayı planladığı iddiası gündeme geldi. Bu gelişmeler, yalnızca Microsoft’un değil diğer teknoloji devlerinin de benzer etik ikilemlerle karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor. Söz konusu verilerin büyüklüğü ve hassasiyeti, hem hukuki hem de etik boyutlarda yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Kullanıcıların rızası olmadan toplanan bu bilgilerin başka platformlara aktarılması, teknoloji şirketleri için güven krizini daha da derinleştirebilir.

Kararın küresel etkileri ve olası sonuçlar

Microsoft’un aldığı bu karar,sadece İsrail-Filistin hattında değil tüm dünyada yankı uyandırdı. Bir teknoloji şirketinin devlet destekli gözetim faaliyetlerine karşı açıkça tavır alması dijital hakların korunması açısından önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu hamle, gelecekte benzer durumlarda diğer şirketlerin de nasıl hareket edeceğine dair bir örnek teşkil edebilir. Özellikle veri güvenliği, gizlilik ve etik teknoloji kullanımı konularında yeni standartların oluşması bekleniyor.

Bununla birlikte bu durum,siyasi cephede de farklı yorumlara yol açıyor. İsrail tarafı için bu, uluslararası iş birliğinde ciddi bir engel olarak görülebilir. Öte yandan Filistin yanlısı gruplar, Microsoft’un bu hamlesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Yatırımcıların şirkete yönelik baskılarının sonuç vermesi, teknoloji şirketlerinde hissedar etkisinin ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor. Önümüzdeki süreçte Amazon ve diğer büyük bulut sağlayıcılarının bu tür hassas iş birliklerine nasıl yaklaşacağı merak ediliyor. Microsoft’un attığı adım, yalnızca bir iş anlaşmasının iptali değil aynı zamanda teknoloji ve etik arasındaki ince çizginin yeniden çizilmesi anlamına geliyor.

Yorum Yaz

Yorumun minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Yorumlar