Roketsan, İHA-300 ile uzun menzilli hava gücüne yeni bir boyut kazandırıyor

Türk savunma sanayii, Roketsan’ın geliştirdiği yeni İHA-300 balistik füze sistemiyle havadan atılan stratejik mühimmat kapasitesini önemli ölçüde genişletiyor. IDEF 2025 fuarında tanıtılan bu füze, 500 kilometrenin üzerindeki menziliyle dikkat çekiyor. Özellikle insansız hava araçları (SİHA) ve savaş uçakları için tasarlanan füze, düşman hava savunma sistemlerinin menziline girmeden stratejik hedeflerin vurulmasını sağlıyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, İHA-300’ün Türk hava gücüne yeni bir etki alanı kazandıracağını ifade etti. İHA-230’dan elde edilen süpersonik başarıların üzerine inşa edilen bu yeni sistem, teknolojik bir sıçramanın işaretçisi olarak değerlendiriliyor.

İHA-300’ün en çarpıcı özelliği, balistik füze teknolojisinin SİHA platformlarına taşınmış olması. Bu sayede, Türkiye’nin insansız hava aracı kabiliyetleri yalnızca keşif ve sınırlı saldırı görevlerinden, yüksek menzilli ve yüksek hassasiyetli stratejik vuruş kapasitesine evriliyor. Özellikle 500 kilometreyi aşan menzil, operasyonel çevreyi genişletirken riskleri azaltıyor. Füzenin hem sabit hem de hareketli hedeflere karşı farklı harp başlıkları ve güdüm sistemleriyle donatılacağı belirtiliyor. Bu esneklik, sistemin hem asimetrik tehditlere karşı hem de düzenli ordulara yönelik görevlerde kullanılabileceği anlamına geliyor. Jetler ve SİHA’lara entegre edilebilen füze, yüksek irtifadan bırakıldığında çok daha uzun menzillere ulaşabiliyor.

Balistik füze gücünde yeni dönem başlıyor

Roketsan’ın daha önce duyurduğu TRG-300 füzesinin SİHA’lara entegrasyonu, İHA-300 sistemine giden yolun taşlarını döşemişti. Şubat 2025’te IDEX fuarında yapılan açıklamada bu entegrasyonun başladığı duyurulmuştu. Bu gelişme, Türk SİHA’larının yalnızca orta menzilli mühimmatla değil, balistik füze sınıfında da oyun değiştirici kabiliyete kavuştuğunu ortaya koydu. İHA-300, bu vizyonun en somut adımı olarak öne çıkıyor. Katı yakıtlı motor teknolojisiyle çalışan sistem, hem güvenilirlik hem de bakım kolaylığı sunuyor. Ayrıca füzenin yüksek irtifada ve yüksek hızla bırakılması, hedefe ulaşma süresini kısaltıyor ve ani vuruş kabiliyeti sağlıyor.

İHA-300’ün geliştirilen güdüm sistemleri sayesinde çeşitli hedef profillerine karşı optimize edilebilmesi bekleniyor. Yani bir komuta merkezi, radar tesisi ya da stratejik enerji altyapısı gibi hedefler için özel konfigürasyonlar oluşturulabilecek. Bu da Türk savunma sanayiinin mühimmat alanında artık sadece platform değil, görev özelinde akıllı mühimmatlar üretebildiğini gösteriyor. Geliştirilmekte olan harp başlıkları ve modüler yapı sayesinde sistem, hem ihracat potansiyeli hem de operasyonel esneklik sunuyor. Roketsan’ın bu adımı, Türkiye’nin hava platformlarından bağımsız balistik füze kabiliyetine geçişinde önemli bir eşik olacak gibi görünüyor.