Toyota uzun süredir konuşulan yeni V8 süper otomobili GR GT’yi sonunda resmen tanıttı. Gazoo Racing tarafından geliştirilen bu model markanın “yasal yollarda kullanılabilen yarış otomobili” vizyonunun somut bir yansıması olarak görülüyor. Tanıtımın ardından paylaşılan teknik detaylar GR GT’nin üst seviye performans sunacağına işaret ediyor. Modelin iki yıl içinde satışa sunulacak olması otomobil tutkunlarının heyecanını artırıyor. GR GT’nin özellikle yüksek performanslı Avrupa spor otomobilleriyle rekabet edecek nitelikte tasarlandığı anlaşılıyor.
Motor ve güç üretimi
GR GT’nin kaputu altında Toyota’nın tamamen yeni geliştirdiği 4.0 litrelik çift turbo V8 motor yer alıyor. Bu motor elektrik desteğiyle birlikte arka tekerleklere en az 641 beygir güç aktarıyor. 850 Nm tork değeri aracın yüksek hızlanma potansiyelini ortaya koyuyor. Toyota nihai testler sonucunda bu gücün daha da artabileceğini açıkça belirtiyor. Aracın hedeflenen maksimum hızının 318 km/s olması GR GT’nin pist odaklı karakterini destekliyor.
Motorun özellikleri
V8 motor oldukça kompakt ve hafif bir yapıya sahip olacak şekilde tasarlanmış durumda. Turbo yerleşimi ve kuru karter yağlama sistemi motorun hem verimli hem de dayanıklı olmasını sağlıyor. Toyota bu motoru sıkılaşan emisyon düzenlemelerine uyumlu hale getirerek uzun süre üretimde kalmayı hedefliyor. Egzoz sistemi ise motorun karakteristik yarış tonunu tüm sürüş koşullarında duyuracak şekilde mühendislik çalışmalarıyla optimize edilmiş. Bu yaklaşım sürüş deneyimini daha duygusal ve performans odaklı bir seviyeye taşıyor.
Şanzıman yapısı
GR GT’nin güç aktarımı yeni sekiz ileri otomatik şanzımanla sağlanıyor. Bu şanzımanın ıslak kavramalı bir sistem kullanması vites geçişlerini belirgin şekilde hızlandırıyor. Tork konvertörü bulunmadığı için güç kaybı minimum seviyede tutuluyor. Elektrik motorunun vites geçişleri sırasında devreye girerek tork boşluğunu doldurması sürüş deneyimini daha akıcı hale getiriyor. Bu yapı yüksek performanslı otomobillerde artık daha sık görülmeye başlanan hibrit destekli şanzıman teknolojisinin başarılı bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Hibrit destek
Hibrit sistemde kullanılan elektrik motoru hakkında tam teknik veriler açıklanmasa da bu motorun özellikle düşük devirlerde tork üretimini artırmak için kullanıldığı biliniyor. Hibrit desteği aynı zamanda güç akışını daha sürekli bir hale getirerek aracı daha seri ve dengeli kılıyor. Toyota hibrit sistemin performansa odaklı bir şekilde geliştirildiğini vurguluyor. Bu yaklaşım GR GT’yi hibrit teknolojisini verimlilikten çok performans için kullanan bir model haline getiriyor. Hibrit sistemin bu karakteri otomobilin rekabet ettiği segmentte önemli bir avantaj sunuyor.
Aerodinamik yapı
GR GT dış tasarımda agresif ve pist odaklı bir çizgi izliyor. Geniş hava kanalları, alçak burun yapısı ve optimize edilmiş aerodinamik yüzeyler yüksek hızlarda dengeyi artırmayı amaçlıyor. Gövde tasarımının her detayında hava akışı hesaplamaları bulunuyor. Bu yaklaşım aracı hem pistte hem de yolda daha stabil bir hale getiriyor. Toyota bu tasarımı geliştirirken yarış araçlarından ilham aldığını belirtiyor.
İç mekan tasarımı
Kabin tasarımı tamamen yarış kökenli bir mimari üzerine inşa ediliyor. Sürücü görüş alanı genişletilerek yüksek hızlarda bile kontrol hissinin korunması sağlanıyor. Kumanda elemanlarının erişimi kolaylaştırılıyor ve sürüşün merkezde olduğu bir kokpit tasarımına yer veriliyor. Malzeme kalitesinin yüksek tutulması hem hafiflik hem dayanıklılık açısından önemli bir avantaj oluşturuyor. Kabin tasarımının bu karakteri GR GT’yi yalnızca hızlı değil aynı zamanda sürücü odaklı bir otomobil haline getiriyor.
Gövde yapısı
GR GT Toyota’nın tamamen alüminyum gövdeye sahip ilk modeli olmasıyla dikkat çekiyor. Gövde panellerinin büyük bölümünün alüminyumdan üretilmesi aracın ağırlığını önemli ölçüde azaltıyor. Süspansiyon bileşenlerinde de hafif malzemelerin tercih edilmesi performans dengesini daha iyi hale getiriyor. Frenlerde kullanılan Brembo imzalı karbon diskler pist kullanımına uygun yüksek dayanıklılık sunuyor. Bu yapı GR GT’nin yüksek hızlarda bile güçlü fren performansı sergilemesini sağlıyor.
Ağırlık ve denge
GR GT’nin ağırlığı 1750 kilogramın altında tutulmuş durumda. Bu değer dört tekerlekten çekişli AMG GT gibi rakiplerinden yaklaşık 300 kilogram daha hafif olduğunu gösteriyor. Ağırlığın yüzde 45 önde ve yüzde 55 arkada dağıtılması aracın dengeli ve öngörülebilir bir sürüş karakteri sergilemesine yardımcı oluyor. Le Mans yarış araçlarından uyarlanan özel denge kontrol sistemi aracın hem pistte hem de halka açık yollarda sezgisel bir tepki vermesini sağlıyor. Bu yapı GR GT’nin sürüş dinamiklerini rakiplerinin önüne geçirebilecek önemli bir mühendislik başarısı haline getiriyor.
Toyota GR GT’nin Mercedes-AMG GT ve Aston Martin Vantage gibi performans odaklı spor otomobillerle rekabet etmesi bekleniyor. GR GT’nin hibrit destekli V8 motoru, alüminyum gövdesi ve yarış odaklı tasarımı bu rekabette güçlü bir konum yaratabilir. Toyota’nın bu model ile spor otomobil segmentine yeni bir soluk getirmeyi hedeflediği açıkça görülüyor. Performans odaklı müşterilerin aradığı hafiflik, güç ve denge üçlüsünün GR GT’de başarılı bir şekilde birleştiği anlaşılıyor. Bu durum modelin piyasaya çıktığında büyük ilgi görmesini sağlayabilir.
Henüz yorum yapılmış haber bulunmuyor