2025 yılı, Türkiye otomotiv pazarında dikkat çekici vergi artışlarıyla anılacak gibi görünüyor. Yılın ilk yarısında satışlardaki mütevazı artışa rağmen, ÖTV gelirlerinde yaşanan büyük sıçrama dikkat çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2025’in ilk 6 ayında 315,3 milyar TL’lik ÖTV tahsilatı yapıldı. Bu rakam, devletin yıl boyunca hedeflediği 799 milyar TL’lik ÖTV gelirinin yaklaşık %40’ına denk geliyor. Satış artışı yalnızca %4,69 seviyesindeyken, ÖTV gelirlerindeki %40,02’lik artış, vergi yükünün giderek daha fazla tüketiciye yansıdığını ortaya koyuyor. Özellikle elektrikli araçların artışıyla vergi yükünde azalma beklense de, tablo bunun tam tersini işaret ediyor.
Araç başına ödenen ortalama ÖTV miktarındaki artış, vergi sisteminin etkilerini somut şekilde gösteriyor. 2024 yılının ilk yarısında ortalama 374.730 TL olan araç başına ÖTV, 2025’te 501.204 TL’ye yükseldi. Bu artış, sadece araç fiyatlarının değil, aynı zamanda ÖTV matrahlarının da katlandığını gösteriyor. Vergi oranlarında herhangi bir artış yapılmadan devletin daha fazla gelir elde etmesi, otomobil fiyatlarındaki yükselişle doğrudan bağlantılı. Hem sıfır araçlarda hem de ikinci el piyasasında görülen fiyat artışları, tüketicinin yükünü ağırlaştırırken, devletin kasasına giren tutarı da katlamış oluyor. Bu gelişmeler, vergi sisteminin pazar üzerindeki etkilerinin daha da belirginleştiğini gösteriyor.

Araç fiyatları arttıkça ÖTV geliri de katlanarak artıyor
2025 bütçesinde öngörülen toplam ÖTV hedefinin ilk altı ayda %40’lık kısmının tahsil edilmesi, yıl sonunda hedefin büyük olasılıkla aşılacağını gösteriyor. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde bu oran %45 seviyesindeydi ve yıl sonunda belirlenen hedefin üzerine çıkılmıştı. Mevcut gidişat, 2025 için de benzer bir tabloyu işaret ediyor. Otomotiv sektöründe elektrikli araçlara olan ilginin artması ve buna bağlı olarak düşük ÖTV oranlarına geçiş beklenirken, yüksek matrahlar nedeniyle tahsil edilen vergi miktarında herhangi bir düşüş yaşanmıyor. Hatta elektrikli araçlar da, donanım seçenekleriyle birlikte yüksek fiyat segmentine ulaştıkça ciddi vergi getirileri sağlıyor.
Tüketiciler açısından bu durum, araç alım maliyetinin daha da artması anlamına geliyor. Her ne kadar elektrikli otomobillerin vergi avantajı bulunsa da, artan donanım ve teknoloji seviyeleri nedeniyle bu avantaj büyük oranda nötrleşiyor. Devlet açısından ise yüksek ÖTV geliri, bütçe açığını kapatmak ve mali dengeyi korumak adına önemli bir kaynak olmaya devam ediyor. 2025’in ilk yarısında ortaya çıkan bu tablo, ÖTV sisteminin Türkiye ekonomisindeki stratejik rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Pazarın küçülmediği, fakat fiyatların yükseldiği her durumda, hazine bu yükselişten kazançlı çıkan taraf oluyor.