Yapay Zeka dünyayı korkutuyor: Küresel araştırmadan çarpıcı sonuçlar

Pew Research araştırması, yapay zekaya karşı dünya genelinde endişelerin heyecandan çok daha fazla olduğunu gösteriyor.
Yapay Zeka dünyayı korkutuyor: Küresel araştırmadan çarpıcı sonuçlar

Pew Research Center tarafından yürütülen son küresel araştırma yapay zekanın yükselişinin dünya genelinde büyük bir heyecan değil, artan bir endişe dalgası yarattığını gösterdi. Farklı kıtalardan binlerce yetişkinin katıldığı araştırma, ülkelerin çoğunda yapay zekaya dair algının olumsuz yönde şekillendiğini ortaya koydu. Katılımcıların önemli bir kısmı, teknolojinin potansiyel faydalarına rağmen insan kontrolünü aşabileceği, istihdamı tehdit edebileceği ve mahremiyeti zedeleyebileceği yönünde kaygılar taşıyor. Araştırma sonuçları, teknolojinin geleceğiyle ilgili umutlu bir tablo çizmiyor. İnsanların büyük bölümü, yapay zekayı yenilikten çok riskle özdeşleştiriyor ve bu durum, teknoloji devlerinin gelecekteki stratejilerini de doğrudan etkileyebilir.

En çok korkan ülkeler: ABD ve İtalya zirvede

Pew Research Center’ın paylaştığı verilere göre, küresel katılımcıların ortalama yüzde 43’ü yapay zekaya karşı hem merak hem de endişe duyduğunu belirtti. Ancak yüzde 34 gibi ciddi bir oran, bu teknolojiyi doğrudan “endişe verici” olarak tanımladı. Buna karşılık, yapay zekadan tamamen olumlu bir beklentiye sahip olanların oranı yalnızca yüzde 16’da kaldı. Ülkeler özelinde bakıldığında, ABD, İtalya, Avustralya, Brezilya ve Yunanistan, yapay zekadan en çok korkan toplumlar arasında yer aldı. Amerikalı yetişkinlerin yarısı, gelecekte yapay zekanın toplumu olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. İtalya’da da benzer bir tablo görülüyor; halkın büyük kısmı, yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisinden ve sosyal yapıyı değiştirmesinden kaygılı. Araştırmacılar, özellikle Batı ülkelerinde yapay zekaya dair bilinç düzeyinin yüksek olmasına rağmen, bu farkındalığın çoğu zaman korku ve güvensizlikle sonuçlandığını vurguluyor.

Türkiye’de karma bir tablo: Ne çok korku ne büyük heyecan

Araştırmanın Türkiye ayağında ise daha dengeli bir tablo ortaya çıktı. Türk katılımcıların yüzde 26’sı yapay zekadan açıkça endişe duyduğunu söylerken, yüzde 35’i hem endişe hem merak hissettiğini belirtti. Buna karşın, tamamen olumlu duygular besleyen ve yapay zekadan heyecan duyanların oranı yüzde 19 seviyesinde kaldı. Bu sonuçlar, Türkiye’nin küresel ortalamanın biraz altında bir korku seviyesine sahip olduğunu gösteriyor. Ancak dikkat çekici bir diğer nokta, halkın önemli bir kısmının yapay zekayı temkinli bir iyimserlikle değerlendirmesi. Uzmanlara göre bu durum, Türkiye’de yapay zekanın gündelik yaşamda henüz tam olarak entegre olmamasından kaynaklanıyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 10’u, yapay zekayı “tam anlamıyla heyecan verici bir gelişme” olarak gördüğünü söyledi. Buna karşın Kanada gibi gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 9’a kadar düşüyor.

Eğitim ve gelir düzeyi, yapay zeka algısını değiştiriyor

b7383583-67a6-4d4c-8a79-e023d654c526.webp

Pew Research’ün verileri yapay zekaya karşı duyulan korkunun eğitim ve gelir düzeyiyle doğrudan bağlantılı olduğunu da gösteriyor. Yüksek gelirli ve eğitimli bireyler, yapay zekanın iş dünyasındaki ve üretimdeki potansiyelini daha iyi anladıkları için daha temkinli bir iyimserlik taşıyor. Buna karşın düşük eğitim seviyesine sahip gruplarda, teknolojinin işlerini ellerinden alabileceği veya bireysel mahremiyeti tehdit edeceği yönünde korkular daha yaygın. Araştırma ayrıca, yapay zekayla ilgili farkındalığın teknolojik altyapısı güçlü ülkelerde çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak ilginç bir şekilde, bu farkındalık arttıkça, endişe düzeyi de aynı oranda yükseliyor. Bu durum, teknolojinin bilinmeyen yönlerinin insanlarda kontrol kaybı hissi yarattığını düşündürüyor.

Katılımcıların çoğu, yapay zekanın etik sınırlarını belirleyecek düzenlemelerin yeterli olup olmayacağı konusunda kararsız. Dünya genelinde hükümetlerin YZ denetimi konusunda ne kadar etkin olabileceği büyük bir soru işareti olarak duruyor. Katılımcıların önemli bir kısmı, hükümetlerin teknoloji devleri karşısında yeterince güçlü denetleyici mekanizmalar kuramayacağı görüşünde. Bu durum, yapay zekanın yalnızca teknik değil, aynı zamanda politik bir mesele haline geldiğini gösteriyor. Uzmanlar, gelecekte yapay zeka politikalarının ülkeler arası rekabetin yeni bir cephesi olacağını ve vatandaşların güvenini kazanmanın en az inovasyon kadar önemli olacağını vurguluyor.

 

Yorum Yaz

Yorumun minimum 10 karakter olmalıdır. (0)

Yorumlar