Apple iPhone 17 ile öyle bir çıkış yaptı ki temel model adeta satış rekorlarını tek başına sürükledi. Analistler bu etkiyi bekliyordu ancak patlamanın bu kadar büyük olması sektörde ciddi bir dalga yarattı. İlk hafta sonu tükenen bir temel model görmek zaten nadir bir tabloyken S17 ailesi Apple’ı yeniden bir numaraya taşıdı. Normalde bu başarı Samsung tarafında hızlı ve güçlü bir karşılık doğururdu çünkü rekabet artık daha keskin bir alanda dönüyor. Fakat ortaya çıkan bilgiler Samsung’un Galaxy S26 için beklenen karşı atağı yapmayacağını gösteriyor. Şirketin tavrı sanki piyasanın hızına ayak uydurmak yerine güvenli bölgede kalmayı tercih etmiş gibi duruyor. Bu yaklaşım hem kullanıcıları şaşırttı hem de markanın elindeki fırsatı zayıflattı.
S26 için planlanan ilk taslak aslında oldukça iddialıydı ve bu iddia kamera tarafında net bir şekilde ortaya çıkıyordu. Yeni sensörler ultra genişte yenilenmiş bir yapı ve telefoto lens tarafında daha güçlü bir çözüm düşünülmüştü. Üstelik bu sistemle uyumlu daha ince bir gövde ve daha büyük bir batarya hedefleniyordu. Fakat tüm bu planlar masadan kalktı çünkü şirket giriş fiyatını iPhone 17 ile aynı seviyede tutmak istedi. Bu karar da maliyet kısıtlamalarını doğrudan tetikledi. Yani teknik bir engel yoktu sadece bütçe çizgisi devreye girdi. Sonuç olarak S26’nın kamera dizilimi S25 ile neredeyse bire bir aynı kaldı. Sektör çıtayı yükseltirken Samsung’un aynı formülü tekrar etmesi tartışmayı daha da büyütüyor.
Değişim planları yolda iptal oldu tablo giderek netleşiyor
Kasım ayında çıkan raporlar durumu daha ilginç hale getirdi çünkü S26’nın geliştirme sürecinin ortasında yeniden tasarlandığı iddia edildi. Böyle bir hareket büyük markalarda pek sık görülmez çünkü geliştirme hattının ortasında yön değiştirmek hem masraflı hem riskli bir hamledir. Samsung aslında 4900 mAh bataryaya sahip daha ince bir S26 planlıyordu. Bu tasarım modelin rekabet gücünü güçlendirecek türden bir yenilikti. Fakat bu tasarımla ilgili tüm çalışmalar durduruldu. Yeni plan ise S25’e oldukça benzeyen bir gövde ve yalnızca 4300 mAh batarya oldu. Bu düşüş özellikle kullanıcıların uzun pil ömrü beklentisi düşünüldüğünde geri adım olarak görülüyor.
Tüm bunların arkasındaki ana neden maliyet baskısı çünkü yapay zeka trendi bellek ve depolama tarafında ciddi bir tüketim oluşturuyor. Üreticiler bu yükselen fiyatlarla başa çıkmak için bazı özellikleri kısma yoluna gidiyor. Samsung’un S26 için aldığı kararlar da bu tablonun bir parçası gibi duruyor çünkü şirketin odağı kâr çizgisini korumak olmuş. Kullanıcı tarafında ise bu durum hayal kırıklığı yaratıyor. Temel model S25 ile neredeyse aynı dururken Apple aynı dönemde temel modelini bir üst sınıfa taşımayı başardı. Bu fark rekabet dengesinde belirgin bir kırılma oluşturuyor. Samsung’un bu adımları stratejik bir geçiş mi yoksa kaçırılmış bir fırsat mı tartışması devam ediyor.
Apple ters yönde giderek sahneyi topladı
Apple iPhone 17 ile bambaşka bir yaklaşım izledi ve temel modelde bile ciddi yükseltmeler yaptı. Ekranı yüz yirmi hertz OLED panele çıkardı depolamayı iki yüz elli altı gigabayta taşıdı ve kamera tarafına iki adet kırk sekiz megapiksel sensör ekledi. Ön kameranın yükseltilmesi ve A19 işlemcisinin dahil edilmesi de tabloyu tamamladı. Tüm bunlar fiyatı koruyarak yapıldı ve bu durum iPhone 17’yi segmentinde benzersiz bir noktaya taşıdı. Kullanıcı gözünde Apple temel modeli adeta yarım amiral gemisine dönüştürdü. Bu strateji satışlara doğrudan yansıdı çünkü tüketici aynı fiyata daha fazla değer gördü.
Samsung’un S26 için aynı agresif yaklaşımı göstermemesi markayı daha savunmada bir konuma itti. iPhone 17 patlama yaşarken Samsung’un benzer bir yükseltme yapması beklenirdi çünkü rekabetin temposu buna yönelmişti. Fakat şirket maliyet çizgisini bozmamak adına risk almamayı seçti. Bu seçim S26’yı piyasaya çıktığında daha sönük bir noktaya getirebilir. Tüm tabloya bakınca Apple’ın bir adım ileri gittiği yerde Samsung’un aynı yerde durması yılın rekabet dinamiklerini belirleyen bir ayrım oluşturuyor. Bu da 2026 akıllı telefon pazarının oldukça hareketli geçeceğine işaret ediyor çünkü kullanıcı beklentileri yükseldi ve markaların buna vereceği yanıt merakla bekleniyor.
Henüz yorum yapılmış haber bulunmuyor