Arabunu CEO’su Serkan Koç, Temu gibi platformların yerli pazarı tehdit ettiğini belirterek yurt dışı bireysel alışverişlere kısıtlama getirilmesini talep etti.
Türkiye'de e-ticaret sektörü son yıllarda büyük bir ivme kazanmış durumda. Ancak sektör temsilcileri, özellikle yurt dışından yapılan bireysel alışverişlerin yerli pazarı tehdit ettiğini düşünüyor. Son olarak Arabunu.com CEO’su Serkan Koç, yurt dışı kaynaklı bireysel alışverişlerin sınırlandırılması yönünde önemli bir çağrıda bulundu. Gerekçesi ise açık: Ucuz fiyatlar, yüksek erişim ve vergi muafiyetiyle Türkiye pazarında yerli işletmeleri zorlayan bir rekabet ortamı oluşmuş durumda.
Serkan Koç’un dikkat çektiği en önemli noktalardan biri Çin merkezli e-ticaret devi Temu oldu. Temu'nun Türkiye'deki erişimi, 2023 yılında 10 milyon kullanıcıya ulaşırken, 2024 itibarıyla bu sayı 27 milyona kadar çıktı. Bu büyüme, yerli e-ticaret firmaları için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Zira Türkiye’de 1000 TL’ye satılan bir akıllı saatin Temu’da yalnızca 227 TL’ye satın alınabilmesi, yerli satıcıların fiyat rekabetinde geri düşmesine neden oluyor.
Halihazırda Türkiye'de yurt dışından yapılan alışverişlerde gümrük vergisiz sınır 150 eurodan 30 euroya düşürülmüş durumda. Ancak Serkan Koç’a göre bu önlem bile yeterli değil. Koç, bireysel alışverişler üzerinden yapılan ithalatın tamamen sıfırlanması gerektiğini savunuyor. Böylece Temu gibi platformların Türkiye’ye ürün gönderme konusunda daha yüksek maliyetlerle karşılaşması ve pazar paylarını azaltması hedefleniyor.
Serkan Koç’un ifadeleri, yalnızca bir şirketin değil, yerli üretici ve satıcıların genel durumunu da yansıtıyor. Uygun fiyat, hızlı kargo ve düşük vergi avantajıyla çalışan küresel platformlar, yerli girişimcilerin ürün geliştirme, fiyatlandırma ve stok yönetimi süreçlerinde zorluklar yaşamasına neden oluyor. Koç, bu durumun uzun vadede Türkiye'deki girişimcilik kültürünü ve iç pazardaki dengeyi bozacağını belirtiyor.
Temu gibi platformlar, kullanıcılarına cazip fiyatlar sunarken, Türk tüketicisi için büyük bir avantaj gibi görünüyor. Ancak bu durumun ekonomik etkileri daha derin olabilir. Yerli satıcıların fiyat tutturamaması, uzun vadede ürün çeşitliliğini azaltabilir, kalite rekabetini yok edebilir ve içerideki ticari döngünün zayıflamasına yol açabilir. Koç’un çağrısı da tam bu noktada devreye giriyor: Tüketici kısa vadede kazanıyor gibi görünse de, uzun vadede herkes kaybedebilir.
Serkan Koç’un önerdiği şekilde gümrük muafiyetinin sıfırlanması, Türkiye'nin ticaret politikasında önemli bir değişiklik anlamına gelir. Ancak bu yalnızca ekonomik değil, sosyal ve hukuki sonuçları da olan bir adım olur. Bu tür bir kısıtlama, Dünya Ticaret Örgütü kuralları ve AB ile yapılan gümrük anlaşmaları açısından da detaylı bir değerlendirme gerektirir. Dolayısıyla karar alıcıların atacağı adımlar, hem ticaret dengesini hem de dış ilişkileri etkileyebilir.
Temu’nun yanı sıra Shein, AliExpress ve Wish gibi platformlar da Türkiye pazarında ciddi hacimlere ulaşmış durumda. Bu platformlar genellikle Çin menşeli ürünleri düşük fiyatla pazara sokarken, kalite standartlarının tartışma konusu olması da dikkat çekiyor. Koç’un açıklamaları, yalnızca fiyat bazlı bir rekabet değil, aynı zamanda kalite ve tüketici güvenliği açısından da yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
İronik bir şekilde, yurt dışından gelen bireysel siparişler yalnızca iç pazarı değil, Türkiye’den yapılan e-ihracatı da zora sokabiliyor. Yerli üreticiler, yurt dışına ürün satmakta zorlanırken, aynı zamanda kendi pazarlarında dışarıdan gelen ürünlerle rekabet etmek zorunda kalıyor. Bu çifte baskı, küçük ve orta ölçekli işletmeler için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Tartışmanın en kritik noktası, tüketici alışkanlıkları ile yerli üreticilerin korunması arasında bir denge kurmak. Tüketici elbette en uygun fiyatı tercih ederken, devletin görevi yerli üreticiyi korumak ve desteklemek. Serkan Koç’un çağrısı bu açıdan değerlendirildiğinde, kısa vadeli popülizmden çok uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirlik hedefi taşıyor.
Önümüzdeki süreçte hükümetin bu konuda nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Serkan Koç’un çağrısı, diğer e-ticaret platformları tarafından da desteklenirse, gümrük mevzuatlarında yeni düzenlemeler kaçınılmaz olabilir. Ancak bu düzenlemelerin hem tüketiciyi hem üreticiyi gözeten dengeli bir yapıya sahip olması, sürecin başarısı açısından hayati öneme sahip.
Merhaba ben Neval Özsoy. Şirkette içerik editörü olarak görev alıyorum. Yazmayı, araştırmayı ve kelimelerle oynamayı seviyorum. Teknoloji, sinema ve oyun gibi konularda içerik üretmek benim için hem keyifli hem öğretici. Öğrenmeye açık, detaylara önem veren biri olarak ekip içinde üretmekten mutluluk duyuyorum.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
