Türkiye elektrikli araç dönüşümünde kritik bir eşiği geçti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açıklanan son verilere göre ülke genelinde toplam 33 bin 592 şarj soketi aktif durumda. Bu rakam yalnızca son birkaç ayda yüzde 28 oranında bir artışa işaret ediyor. 19 bin 284’ü AC (yavaş) 14 bin 308’i DC (hızlı) şarj noktası olarak sınıflandırılan bu altyapı Türkiye’nin elektrikli mobilite ekosisteminde ciddi bir ivmelenme yaşandığını kanıtlıyor. Ancak dağılım dengesiz; bazı iller şarj bolluğu yaşarken bazı bölgeler hâlâ altyapı yetersizliğiyle mücadele ediyor.
İllere göre şarj istasyonu yoğunluğu dikkat çekiyor
EPDK verilerine göre Türkiye’nin en fazla şarj istasyonuna sahip ili İstanbul. Kentte 3.512 istasyon ve 72.705 elektrikli araç bulunuyor. Her 100 araca düşen istasyon oranı 483. Onu 1.530 istasyonla Ankara 847 istasyonla Antalya ve 630 istasyonla Bursa izliyor. Ancak oranlara bakıldığında asıl dikkat çeken iller doğuda: Hakkâri’de her 100 araca 22 istasyon Batman’da 15 Tunceli’de 11 Şırnak’ta 1169 Bitlis’te 11 istasyon düşüyor. Bu oranlar düşük araç sayısına rağmen bu illerde altyapının fazlasıyla yeterli olduğunu gösteriyor.
İstanbul Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde hem araç hem de istasyon sayısı yüksek. İzmir 608 istasyon ve 19.388 elektrikli araçla 314 oranında yer alıyor. Antalya ise 847 istasyonla bölgesel lider konumunda. Marmara Bölgesi ortalaması 445 ile Türkiye’nin üzerinde. Bu durum yatırımın hâlâ yoğun olarak sanayi ve turizm bölgelerine yöneldiğini ortaya koyuyor. Ancak Anadolu şehirlerinde bu fark hissedilir düzeyde: Kahramanmaraş (156) Osmaniye (150) Hatay (109) gibi iller en düşük oranlara sahip bölgeler arasında.
Şarj altyapısında bölgesel farklar büyüyor
Aşağıdaki tablo Türkiye genelinde bölgesel farkların ne kadar belirgin olduğunu gözler önüne seriyor.
Bölge | Ortalama Oran | En Fazla İl | En Düşük İl |
---|---|---|---|
Marmara | 4.45 | Tekirdağ (4.37) | Kırklareli (2.99) |
Ege | 4.12 | Muğla (8.32) | Manisa (2.59) |
Akdeniz | 3.87 | Antalya (6.28) | Hatay (1.09) |
İç Anadolu | 4.21 | Nevşehir (8.00) | Kırşehir (2.10) |
Karadeniz | 4.89 | Artvin (6.27) | Bartın (2.99) |
Doğu Anadolu | 8.67 | Hakkâri (22.03) | Malatya (1.86) |
Güneydoğu Anadolu | 4.25 | Mardin (9.57) | Kilis (1.61) |
Tabloya göre Doğu Anadolu Bölgesi oran açısından zirvede. Ancak burada elektrikli araç sayısının az olması verilerin dengesiz görünmesine neden oluyor. Marmara ve Ege Bölgeleri ise hem araç yoğunluğu hem de altyapı kapasitesi açısından dengeli bir büyüme gösteriyor.
Türkiye genelinde 33.592 şarj noktası bulunuyor. Bunların 19.284’ü AC yavaş şarj 14.308’i DC hızlı şarj kategorisinde yer alıyor. Özellikle otoyol güzergahlarında DC istasyonların sayısı artarken şehir içi alanlarda AC tipi şarj üniteleri yaygınlaşıyor. EPDK yeni lisans politikalarıyla birlikte 2026’ya kadar şarj noktası sayısının 50 bine ulaşmasını hedefliyor. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 180 lisanslı şarj operatörü faaliyet gösteriyor ve bunların yüzde 60’ı yerli sermayeye ait.

En avantajlı ve en dezavantajlı iller
Verilere göre en avantajlı iller sırasıyla Hakkâri Batman Şırnak Tunceli ve Bitlis oldu. Bu şehirlerde elektrikli araç başına düşen istasyon oranı yüksek. Buna karşın Hatay Osmaniye Kahramanmaraş Kilis ve Malatya illeri en düşük altyapı oranına sahip bölgeler arasında. Bu durum elektrikli araç satışlarının hızla arttığı illerde altyapı yatırımlarının geride kaldığını gösteriyor.
Türkiye elektrikli araç altyapısında güçlü bir büyüme yakalasa da dağılım hâlâ bölgesel olarak dengesiz. Büyükşehirlerde şarj bolluğu yaşanırken bazı illerde sürücüler hâlâ uzun menzilli plan yapmak zorunda kalıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun hedefi 2026 itibarıyla her ilde eşit erişilebilir şarj ağı kurmak. Ancak bu süreçte özel sektör yatırımlarının artırılması ve yerel yönetimlerin devreye girmesi kritik önem taşıyor. Türkiye elektrikli geleceğe hazırlanıyor ama bu dönüşümün sürdürülebilir olması için altyapının eşit dağılması şart.