__temp__ __location__

Çevrimiçi yaş doğrulama çağına hızla giriyoruz

Çevrimiçi yaş doğrulama artık bir zorunluluk haline geliyor; internetin geleceği, kimliğinizi kanıtlamaktan geçiyor.

Çevrimiçi yaş doğrulama çağına hızla giriyoruz

İngiltere’de yürürlüğe giren Çevrimiçi Güvenlik Yasası, küresel internet kültüründe ciddi bir dönüm noktasını temsil ediyor. Artık sosyal ağlar, forumlar ve erişimi kısıtlı içerikler, kullanıcıların yaşını net biçimde doğrulamasını talep ediyor. Bu yasa uyarınca web siteleri, 18 yaş altındaki bireyleri zararlı içerikten korumakla yükümlü hale geldi. Bunu başaramayan şirketler ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir. Şeffaflık adına olumlu görülen bu adım, aynı zamanda dijital gizlilik tartışmalarını da alevlendirdi. Kullanıcıların kimliklerini paylaşmak zorunda kalması, güvenlik ve mahremiyet açısından ciddi endişelere yol açıyor.

Bluesky gibi platformlar, yaş doğrulama sistemi olmadan artık mesajlara erişimi kısıtlamaya başladı. Avrupa Birliği de benzer şekilde yaş doğrulama uygulamalarını test ediyor. ABD’de, Teksas gibi eyaletlerde yasa çıkmasıyla birlikte yaş doğrulama ülke çapında yaygınlaşmaya başladı. Platformların bu süreci nasıl yöneteceği büyük önem taşıyor çünkü her biri farklı doğrulama yöntemleri kullanıyor. Kimi selfie ile yüz tanıma sunarken, kimi kredi kartı kontrolü yapıyor. Bu uygulamalar, kullanıcıları istenmeyen şekilde kişisel verilerini paylaşmaya zorluyor.

Gizlilik ve güvenlik endişeleri büyüyor

Çocukları zararlı içerikten korumak doğru bir hedef olsa da, bu hedefe ulaşma yöntemi tartışmalı. Kullanıcı verilerinin nasıl saklandığı, kimlerle paylaşıldığı ve ne kadar süreyle tutulduğu belirsiz. Open Rights Group gibi dijital haklar kuruluşları, bu uygulamaların bireyleri düzenlenmemiş üçüncü taraflara karşı savunmasız bıraktığını savunuyor. Özellikle fotoğraflı kimlik veya banka verisi gibi hassas bilgiler söz konusu olduğunda, veri sızıntısı riski ciddi bir tehdit oluşturuyor. James Baker’a göre, bu tür uygulamalar sadece reşit olmayanları değil, erişim hakkı olan yetişkinleri de dışlayabiliyor. Ayrıca bu sistemlerin bazıları teknik olarak yetersiz kalarak amacına ulaşamıyor.

Çevrimiçi yaş doğrulama sistemlerinin etkinliği kadar adaleti de sorgulanıyor. Gençlerin VPN gibi araçlarla bu tür kontrolleri aşabilme becerisi, uygulamaların etkisini azaltıyor. Aynı zamanda, yanlış pozitifler nedeniyle reşit bireylerin içeriklere erişememesi de kullanıcı deneyimini olumsuz etkiliyor. NYU’dan Mariana Olaizola Rosenblat, bu konunun dikkatli ve dengeli ele alınması gerektiğini vurguluyor. Politikacılar, geniş kapsamlı yaş doğrulama zorunlulukları getirmeden önce sistemin güvenliğini, kapsayıcılığını ve etkisini detaylı şekilde değerlendirmeli. Aksi halde, fayda sağlamaya çalışırken kullanıcıların haklarını zedeleyen bir yapı oluşabilir.

Paylaş:
Merih KARAAĞAÇ
Merih KARAAĞAÇ

Merih, 5 yıldır teknoloji alanında editörlük yapıyor. Bilim, yapay zeka, donanim ve mobil teknolojiler konusundaki yazıları düzenliyor. Bilim ve yapay zeka konularında uzmanlaşmış.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.