JBL’in yeni Bluetooth hoparlörü JBL Grip, taşınabilirlik ve dayanıklılığı estetikle buluşturuyor. Açık hava etkinliklerinden ev partilerine kadar her ortama uyum sağlayan bu kompakt cihaz, yüksek ses kalitesi, uzun pil ömrü ve görsel efektleriyle kullanıcıların ilgisini çekmeyi başarıyor. Çin pazarında 799 yuan (yaklaşık 110 dolar) fiyatla satışa sunulan hoparlör, çok yakında diğer ülkelerde de raflarda yerini alacak.

16W sürücüyle güçlü ses performansı
JBL Grip, 32×80 mm boyutlarında 16W gücünde tam kapsamlı “track-style” sürücüye sahip. Bu sürücü sayesinde hoparlör, dengeli bir ses dağılımı sunuyor. 70Hz ila 20kHz frekans aralığında çalışan cihaz, derin basları ve net tizleri başarıyla iletebiliyor. Kompakt boyutuna rağmen ses kalitesinden ödün vermeyen ürün, farklı müzik türlerine uygun bir ses imzası sunuyor.
IP68 sertifikasıyla dayanıklılık
Hoparlör, IP68 sertifikasıyla toz ve suya karşı tam koruma sağlıyor. 1.5 metre derinliğe kadar 30 dakika su altında kalabiliyor ve 1 metreden düşmelere karşı dayanıklılık gösteriyor. Bu özellikleri sayesinde JBL Grip, doğa yürüyüşlerinden kamp alanlarına, plajlardan havuz kenarlarına kadar her türlü dış mekân aktivitesi için güvenilir bir seçenek haline geliyor.
Bluetooth 5.4 ve Auracast desteği
Cihaz, en güncel kablosuz bağlantı teknolojilerinden biri olan Bluetooth 5.4 ile donatılmış. Bu teknoloji, düşük gecikme, hızlı eşleşme ve yüksek bağlantı kararlılığı sunuyor. Ayrıca Auracast desteği sayesinde birden fazla JBL Grip hoparlör birbirine bağlanabiliyor. Böylece geniş alanlarda daha güçlü ve stereo etkili bir ses ortamı oluşturulabiliyor.
14 saate kadar kesintisiz müzik
JBL Grip, 3.85V’luk lityum-iyon bataryasıyla tek şarjda 12 saatlik çalma süresi sunuyor. Eğer Boost+ modu etkinleştirilirse bu süre 14 saate kadar uzatılabiliyor. Hoparlör, USB-C bağlantısı üzerinden 5V/3A adaptörle yaklaşık 3 saatte tamamen şarj oluyor. Bu da cihazın kısa sürede kullanıma hazır hale gelmesini sağlıyor.

Dört renkli dinamik ışık efekti
Hoparlör sadece ses değil, görsel olarak da dikkat çekici. JBL Grip, dört farklı renkte dinamik ışıklandırma sistemine sahip. Bu sistem; ortam ışığı, nefes alma efekti ve ritimle senkronize ışık modlarını destekliyor. Tüm bu görsel ayarlar, JBL Portable uygulaması üzerinden kişiselleştirilebiliyor. Kullanıcılar diledikleri ışık rengini, parlaklık seviyesini ve renk sıcaklığını kolayca ayarlayabiliyor.
Kompakt ve pratik tasarım
152.5 x 64 x 65.2 mm boyutlarındaki hoparlör, yalnızca 385 gram ağırlığında. Boyutları itibarıyla bir kutu kolaya yakın olan JBL Grip, çanta ya da bisiklet gibi ekipmanlara kolayca asılabilen bir ip ve düz zeminlerde kaymayı önleyen kauçuk ayaklarla donatılmış. Bu detaylar, hoparlörün taşınabilirliğini ve kullanım kolaylığını artırıyor.
Çevre dostu malzeme ve ambalaj
JBL Grip'in dış yüzeyi geri dönüştürülebilir plastik ve kumaş malzemelerle kaplanmış. Ambalajda ise doğa dostu yaklaşım benimsenmiş; soya bazlı mürekkep ve FSC sertifikalı kağıt kullanılmış. Bu tercih, çevre bilincine sahip kullanıcılar için hoparlörü daha cazip hale getiriyor.
Renk seçenekleri ve yeni varyantlar
JBL Grip, şu anda Kar Beyazı, Nar Kırmızısı, Gece Siyahı ve Mine Mavisi olmak üzere dört ana renkte sunuluyor. Ancak şirketin açıklamasına göre Üzüm Mavisi ve Greyfurt Turuncusu gibi yeni renkler de çok yakında piyasaya sürülecek. Renk çeşitliliği, cihazı hem bireysel hem de hediye amaçlı alımlarda daha cazip hale getiriyor.
Rakip modellerle kıyaslandığında öne çıkıyor
Piyasadaki rakip modellerle karşılaştırıldığında JBL Grip’in ses kalitesi, dayanıklılık seviyesi ve görsel-işitsel deneyimiyle öne çıktığı görülüyor. Örneğin Portronics’in Apollo 20 modeli 25W güce sahip olsa da taşıma kolaylığı ve ışık efektlerinde JBL Grip kadar esnek değil. Tronsmart’ın yeni modelleri ise geniş ses alanı sunsa da mobil uygulama üzerinden kişiselleştirme imkanı sunmuyor. Bu anlamda JBL Grip, dengeyi en iyi kuran cihazlardan biri olarak öne çıkıyor.

JBL Grip, dış mekân kullanımına uygun dayanıklı yapısı, dinamik ışık sistemi, uzun pil ömrü ve kaliteli ses performansıyla taşınabilir hoparlör pazarında dikkat çeken bir seçenek. Gerek teknolojik donanımı gerekse kullanıcı deneyimini artıran yazılım desteğiyle, hem müzikseverleri hem de doğa tutkunlarını memnun edecek gibi görünüyor.