Teknoloji dünyasında bazen bir fikir yeterince ilgi görmez ama arkasında bıraktığı etkiler bambaşka kapılar açar. Microsoft’un Copilot+ adımı da tam olarak böyle bir hikaye anlatıyor. Şirket, yapay zeka özellikleri için özel olarak tasarlanmış dizüstü bilgisayarlarla yeni bir dönem başlatmak istedi ancak kullanıcıların ilgisi beklenen seviyeye çıkmadı. Çünkü çoğu kişi, bilgisayara ekstra para ödeten yapay zeka özelliklerinin hayatlarını ne kadar değiştireceğinden emin değildi. Özellikle de Recall özelliğinin gizlilik tartışmalarıyla anılması güven kaybına yol açtı. İnsanlar yeni bir cihaz alırken artık daha temkinli ve gereksiz gördükleri özellikler için bütçe ayırmak istemiyor. Bu durum Copilot+ dizüstü bilgisayarlarının satış grafiklerine açıkça yansıdı. Tüm bu gelişmeler Microsoft’un planını yeniden düşünmesine neden oldu.
Microsoft şimdi yönünü değiştirerek her Windows 11 bilgisayarı bir AI PC olarak konumlandırmak istiyor. Bunun için bulut tabanlı yeni komutlar ve ekranı görme yeteneği kazandırılan Copilot Vision gibi araçlar devreye alındı. Bu geçiş, yapay zekayı kullanan özelliklerin artık özel donanıma ihtiyaç duymadan herkesin erişimine açılmasını sağlayacak. Sonuç olarak, Copilot+ programı beklenen başarıyı getirmedi ancak daha erişilebilir bir yapay zeka ekosisteminin temelini oluşturmuş oldu.
Neden kimse Copilot+ bilgisayar almak istemedi
Bir bilgisayarın “AI PC” olarak pazarlanması kulağa etkileyici geliyor ancak kullanıcı tarafında buna karşılık bir heyecan oluşmadı. Çoğu kişi bilgisayarını günlük işler, iş yükleri ve eğlence için kullanıyor ve bu aktiviteler için özel NPU birimlerine duyulan ihtiyacın çok düşük olduğu ortaya çıktı. Microsoft’un tanıttığı yapay zeka özelliklerinin neredeyse hiçbirinin bir NPU’ya mecbur olmaması da bu durumu daha görünür hale getirdi. Ayrıca Copilot+ cihazların yüksek fiyatlı olması, ekonomik koşulların da etkisiyle kullanıcıların geri adım atmasına yol açtı. Bunun yanında satış raporları tabloyu net biçimde ortaya koydu. Copilot+ cihazların pazar payı bir yıl boyunca çift haneli seviyelere bile ulaşamadı. Premium kategoride bir miktar ilerleme göründü ancak geniş pazar beklendiği gibi karşılık vermedi. Bu durum Microsoft’un agresif vizyonunu durdurmadı fakat stratejinin yön değiştirmesine sebep oldu. Şirket artık donanım odaklı bir dönüşüm yerine yazılım odaklı bir yapay zeka yayılımını benimsiyor. Bu değişim sayesinde, güçlü NPU’lara sahip olmayan cihazlarda bile modern yapay zeka araçlarının kullanılabileceği bir dönem başlıyor.

Copilot+ başarısız oldu fakat sektöre yeni standartlar getirdi
Görünen tabloya rağmen Copilot+ girişimi tamamen boşa giden bir çaba olmadı. Microsoft, bu program sayesinde üreticileri RAM ve depolama konusunda daha yüksek standartlar benimsemeye zorladı. Copilot+ bilgisayarların 16 GB RAM ile başlaması, yıllardır düşük seviyelerde takılan temel donanım standartlarını yukarı taşıdı. 40 TOPS gücünde NPU birimlerinin kullanılması da PC tarafında yeni bir rekabet başlattı. Bu yaklaşım, dizüstü bilgisayarların hem performans hem de verimlilik anlamında yeni bir sınıfa taşınmasına yardımcı oldu. Ayrıca Microsoft, yıllardır sorunlu ilerleyen Windows on Arm sürecinde büyük gelişmeler elde etti. Snapdragon işlemcili bilgisayarların önceki nesillere göre çok daha uyumlu ve hızlı çalışması Copilot+ çalışmalarının önemli bir yan etkisi oldu. Surface Pro’nun yeni modellerinde görülen performans artışı, Windows on Arm platformunun sonunda kullanıcı dostu bir seviyeye geldiğini kanıtladı. Bu noktada, Copilot+ dizüstü bilgisayarlarının düşük satışlarına rağmen sektörün tamamını ileri taşıyan bir etki bıraktığını söylemek mümkün.
Yapay zeka bilgisayarların geleceği çoktan yazıldı
Şimdi geriye dönüp bakıldığında Copilot+ programının bir sıçrama tahtası görevi gördüğü anlaşılıyor. Kullanıcılar bu cihazlara büyük ilgi göstermemiş olsa da üreticiler donanım yol haritalarını değiştirmek zorunda kaldı. Araştırma şirketlerinin yaptığı tahminler, yapay zeka destekli bilgisayarların önümüzdeki yıllarda pazarın çoğunluğunu oluşturacağını gösteriyor. 2026’da piyasaya sürülen bilgisayarların yarısından fazlasının AI PC sınıfında olacağı bekleniyor. 2029’da bu oran yüzde 75’e yaklaşacak. Bu durum, bilgisayar satın alan birinin artık farkında olmadan bir AI PC alacağını gösteriyor. Bu büyümenin sebebi kullanıcıların bilinçli bir tercih yapması olmayacak. Asıl neden üreticilerin yeni nesil işlemcilere NPU eklemeyi standart hale getirmesi. Yani yapay zeka bilgisayarları satılmayacak, zamanla otomatik olarak varsayılan hale gelecek. Bu süreçte Windows’un yüzde 80 gibi büyük bir payla AI PC pazarında lider olacağı öngörülüyor. Microsoft’un Windows ekosistemini yapay zeka için hazırlama çabaları bu yüzden değerli bir yatırım olarak görülüyor.
Microsoft için derslerle dolu bir dönem kapandı
Copilot+ sınıfının geniş kitlelere ulaşamaması Microsoft’a önemli bir ders verdi. Kullanıcıların hayatında gerçek karşılığı olmayan özelliklerle bir donanım devrimi başlatmak mümkün olmadı. Fakat program sayesinde ilerleyen yıllarda tüm bilgisayarlara yayılacak temel yapının oluştuğu da bir gerçek. Microsoft’un artık odağını donanımdan çok yazılım yeniliklerine, gizlilik konularına ve pratik fayda sağlayan yapay zeka araçlarına yönlendirmesi bekleniyor. Sonuç olarak Copilot+ başarısız görünüyor ancak geriye sektörü ileri taşıyan bir dönüşüm bırakmış durumda. Windows’un geleceğinde yapay zekanın çok daha güçlü bir rol üstlenmesini sağlayan bu girişim, PC dünyasında sonraki beş yılın dinamiklerini belirleyecek. Şirketlerin geliştireceği her yeni cihaz, Copilot+ deneyiminin bıraktığı izleri taşımaya devam edecek.
Henüz yorum yapılmış haber bulunmuyor