Avrupa Birliği yetkilileri elektrikli otomobil pazarında giderek büyüyen fiyat dengesizliğini çözmek için e car segmentini masaya yatırdı ve bu segmentin oluşturulması önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Avrupalı markalar uzun süredir Çinli üreticilerin düşük maliyetli modelleri karşısında rekabet etmekte zorlanıyor ve bu zorluk üreticilerin karlılık oranlarını ciddi seviyede etkiliyor. Yeni segment daha sade bir donanım yapısı ile temel ihtiyaçları karşılayan elektrikli araçları hedefleyecek ve böylece maliyet baskısının azaltılması amaçlanacak. Taslak metindeki bilgilere göre e car modellerinin fiyat aralığı on beş bin euro ile yirmi bin euro arasında olacak ve bu düşük fiyat hedefi segmentin temel amacını açık biçimde ortaya koyuyor. Bu yaklaşım çok daha geniş bir kullanıcı kitlesine elektrikli otomobil deneyimi sunarak Avrupa içi elektrikli dönüşümün hızlanmasına katkı sağlayacak.
Avrupalı üreticiler bu hamleyi neden önemsiyor
Yeni segment üreticilere büyük bir esneklik kazandıracak çünkü mevcut otomobil sınıflarına göre daha düşük teknik gereksinimler uygulanacak ve bu durum üretim sürecini önemli ölçüde sadeleştirecek. Yetkililer bu sadeleşmenin maliyetleri yaklaşık yüzde yirmi oranında düşüreceğini öngörüyor ve bu düşüş Avrupalı üreticilerin rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Uzmanlara göre Avrupa pazarında uygun fiyatlı elektrikli otomobil eksikliği e car segmenti ile çözülebilir ve bu çözüm tüketicilerin tercihlerini ciddi ölçüde etkileyebilir. Ayrıca mevcut teşvik mekanizmalarının bu segmenti desteklemesi bekleniyor ve bu destek özellikle şehir içi kullanım için ideal olan modellerin önünü açacak. Bu nedenle Avrupalı üreticiler yeni segmentin pazarda yaratacağı potansiyeli uzun zamandır beklenen bir fırsat olarak görüyor.
Çinli markalar bu düzenlemeden gerçekten etkilenir mi?
Avrupa Birliği Çinli üreticilerin baskısını azaltmayı hedeflese de düzenleme Çin marka modelleri tamamen devre dışı bırakacak bir sınır oluşturmuyor ve bu durum rekabetin farklı bir boyuta taşınmasına yol açabilir. Örneğin BYD gibi büyük üreticiler hali hazırda Avrupa sınırları içinde üretim yatırımları yapıyor ve bu yatırımlar sayesinde e car segmentindeki teşviklerden doğrudan yararlanabilecek. Bu durum Avrupalı üreticilerin beklediği rekabet avantajını tam anlamıyla sağlayamayabilir çünkü Çin markaları düşük üretim maliyetleri konusundaki deneyimlerini Avrupa içinde de sürdürme potansiyeline sahip. Bazı uzmanlar bu nedenle e car segmentinin yalnızca Avrupalı üreticileri değil aynı zamanda Çinli markaları da güçlendirebileceğini düşünüyor ve bu değerlendirme tartışmaların genişlemesine yol açıyor. Dolayısıyla yeni düzenlemenin sonuçları ancak uygulama aşamasına geçildiğinde ve ilk modeller piyasaya çıktığında daha net biçimde anlaşılacak.
Türkiye bu değişimden nasıl etkilenebilir?
Avrupa elektrikli otomobil pazarında yaşanacak her büyük değişim Türkiye pazarını doğrudan etkiliyor çünkü Türkiye de fiyat hassasiyetinin yüksek olduğu geniş bir kullanıcı kitlesi bulunuyor. E car segmenti Avrupa daki fiyat seviyesini düşürdüğü anda Türk pazarına da daha uygun maliyetli elektrikli modeller ulaşabilir ve bu durum yerli kullanıcı tarafında önemli bir talep artışı yaratabilir. Türkiye elektrikli otomobil pazarında özellikle alt orta segmentte yaşanan fiyat sıkıntısından dolayı büyüme hızında dalgalanmalar görüyor ve bu dalgalanmalar daha düşük fiyatlı yeni modeller ile dengelenebilir. Uzmanlar e car segmentinin Türkiye de hem ithal hem yerli üretim elektrikli otomobil projelerini dolaylı şekilde etkileyeceğini belirtiyor çünkü rekabet baskısı üreticileri daha ulaşılabilir seçenekler geliştirmeye zorlayabilir. Bu nedenle yeni segmentin Türkiye pazarındaki etkisi kısa sürede değil orta vadede daha görünür hale gelecek.
Henüz yorum yapılmış haber bulunmuyor